ANTALYA’NIN GEÇMİŞE AÇILAN KAPISI KALEİÇİ
M.S. 130 yılında yapıldığı bilinen Hadrian Kapısı ile misafirlerini kucaklayan Kaleiçi, aynı zamanda yat limanı ve birçok başka tarihi kalıntıya da ev sahipliği yapıyor. Yat limanındaki kale kapısından Kaleiçi’ne giren turistler, öncelikle Yivli Minare’yi görerek başladıkları bu turda, 650 yıllık Mevlevihane, kentteki ilk cami olarak bilinen kesik minare, surlar ve üç kapılar olarak adlandırılan Hadrianus Kapısı ile büyüleyici bir yolculuğa “merhaba” diyor.
Neoklasik etkilerin izlerini taşıyan evlerde genellikle Arap alfabesi ile yazılmış “Allah” ve “Maşallah” ifadelerinin yanında aslan, kartal ve melek bezelerine rastlanıyor. Günümüzde önemli bir eğlence merkezi olan bu bölgedeki evler şimdilerde ise butik otel, restaurant, bar, kafeterya, pansiyon, alışveriş yerleri, hediyelik eşya ve ev olarak kullanılıyor.
Kaleiçi’nin Arnavut kaldırımlı daracık sokaklarında dolaşırken her an ilginizi çekebilecek bir yere veya dükkana rastlamanızın mümkün olduğunu da ayrıca belirtelim. Türk tasarımcılarının ürünlerini yerli ve yabancı turistlerin beğenisine sunan Yaz Dükkan, bunlardan yalnızca bir tanesi. Kaleiçi’nin büyüleyici ambiyansına uygun konseptiyle 7’den 70’e herkesin beğenisini kazanan Yaz Dükkan’ın sahibi Ebru Uçar Er, bu tarihi yer ile ilgili olarak palmiye dizileriyle işaretlenmiş, Atatürk Caddesi ile Türkiye’nin en güzel parkı Karaalioğlu Parkı ve Saat Kulesi tarafından kentin ticari merkeziyle çevrelenmiş, falezler üzerinden denize açılan ve içinde tarihi bir liman barındıran çok özel bir kent parçası yorumunu yapıyor.
Her tarafını dolaşmaya kalktığınızda saatlerinizi alacak büyük bir tarihi merkez ile karşı karşıya olacağınızı söyleyen Ebru Uçar Er, “Kaleiçi, Antalya’da çok iyi korunmuş yerlerden biri. Daracık sokakları, küçük meydanları, surları, burçları, cami ve kiliseleriyle adeta sizi yüzyıl başındaki hayata götürecek bir atmosfer yaratıyor. Antalya gibi kalabalık ve hareketli bir şehrin kalbinde sakin, sessiz ve yeşil bir vahadır Kaleiçi” diyor.
Kaleiçi’ni ilk kez gezecek misafirlere özel noktalar önerisinde bulunmak yerine cumbaların neredeyse birbirine değdiği sokaklarda dolaşmalarını öneren Ebru Uçar Er, “Mermerliden yat limanına inip, Kaleiçi’nde bir gün boyunca vakit geçirdiklerinde, yerli ve yabancı konukların muhteşem güzelliklerle karşılaşabileceklerini” ifade ediyor. Er, yolu Kaleiçi’ne düşen herkesi arada nefes alarak, kahve içmek için Yaz Dükkan’a beklediklerini de sözlerine ekliyor.
Özgün dokusu nedeniyle 1972 yılında SİT bölgesi olarak koruma altına alınan Kaleiçi, içinde bulundurduğu evlerle de tüm dikkatleri üzerine çekiyor.