Sualtının Büyülü Dünyasını Keşfetmeye Hazır Mısınız?
Denizin altında çoğumuzun keşfetmek istediği büyüleyici ve merak uyandıran alabildiğine zengin bir yaşam var. Maviliklere dalmayı her ne kadar bolca hayal etsek de kimi zaman ya cesaretimizi toplayamayız ya da öğrenmesi meşakatli gelir. Meraklılarını adeta bir rüya alemine taşıyan bu spor, uluslar arası kurallar ve eğitim standartları ile her yaştaki sağlıklı insanın yapabileceği tehlikesiz bir aktivitedir.
Aslında herkesin tüplü dalışa başlamak için farklı nedenleri vardır. Kimi doğal hayatla ilgilendiğinden kimi de kendini zorlamanın ve korkularını aşmanın yolunu aradığından dalar. Çünkü sualtında ki sessizlik ve huzur, eğlence ve macera ile iç içedir. Yaşadığımız dünyadan farklı bambaşka bir dünyaya doğru keşfe çıkarız, dalarken. Yaşam döngüsünün su altında da devam ettiğini görür, doğanın gücünü hissederiz. En önemlisi de aldığımız nefesin ne kadar kıymetli olduğunu anlarız.
Siz de bizim gibi sualtının göz kamaştıran güzellikleriyle tanışmaya hazırsanız, sualtının büyüleyici dünyasını keşfetmek üzere haydi gelin hep birlikte rotamızı Kaş’a doğru çevirelim. Türkiye’nin en önemli dalış merkezlerinden biri olan Kaş, 38 dalış noktasıyla yılın 12 ayında dalış yapabileceğiniz eşsiz yerlerden biri. Öyle ki bu dalış noktalarının başında ise M.Ö 1300 yılında battığı belirlenen Uluburun batığının replikası ve 2. Dünya Savaşı sırasında düşen bir İtalyan uçağı batığı yer alıyor. 2009 yılında Hava Kuvvetleri Komutanlığı envanterinden çıkarılarak bağışlanan D-47 kargo uçağının da Kaş açıklarında batırılmasıyla oluşturulan Kaş Sualtı Eko Parkı da başka bir önemli dalış noktasını oluşturuyor.
Daha önce dalış yapan birçok kişinin Kaş denildiğinde ilk akıllarına gelen resifler ise genellikle Flying Fish, Kanyon ve Oasis olmaktadır. II. Dünya Savaşı sırasında batan 3 pervaneli bir İtalyan savaş uçağının yer aldığı Flying Fish adı verilen resifte; nesli tükenmek üzere olan dev orfozların yanı sıra karagöz sürülerini gözlemleme şansına da sahip olursunuz. Bu göz alıcı resif yalnızca dalgıçların değil, berrak suları nedeniyle su altı fotoğrafçıları için de uğrak bir nokta olarak karşımıza çıkabilir. Her seviyeden dalgıcın yılın diledikleri ayında dalış gerçekleştirebileceği zenginlikte, oldukça keyifli bir dalış noktası sunan Flying Fish, dalış için kesinlikle ilk tercihiniz olmalıdır.
Kanyon dalış noktası da Kaş’ın yine en ünlü dalış noktalarından bir diğerini oluşturmaktadır. İki ada arasında uzanan ve dar bir boğazdan geçirilen bu noktada, 20. Metrede başlayan iki adet dik duvar bulunur. Kanyonun hemen dibinde ise sünger, tüplü formlar, anemon ve yengeç gibi kabukluların bolca bulunduğu karanlık ve oldukça minik bir mağara bulunmaktadır.
Kanyon’un kuzeyinde kalan Oasis dalış noktası ise ince deniz çayırlarıyla kaplı, oldukça sakin bir bölgedir. Özellikle suyun ısındığı dönemlerde birçok deniz canlısını kendine çeken müthiş bir cazibe noktası haline gelen Oasis’i keşfe çıktığınızda Orfoz ve Lagos cinsi balıkların yanı sıra dev istiridye ve trompet balıklarıyla karşılamanızda mümkündür.
Tatilde olmuş olsanız dahi dalışın ciddi bir spor olduğunu ve dalarken kazalardan kaçınmak için çok dikkatli olmanız gerektiğini sakın unutmayın.